KalDer 29. Kalite Kongresi “Yeni Yönler Yeni Ufuklar” ana temasıyla gerçekleşti

18 Kas 2020 İlgili Dosya
KalDer 29. Kalite Kongresi “Yeni Yönler Yeni Ufuklar” ana temasıyla gerçekleşti

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından bu yıl “Yeni Yönler Yeni Ufuklar” ana temasıyla düzenlenen 29. Kalite Kongresi video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi.

Kongrenin açılışında konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaslowski, dünya genelinde oyunun kurallarının yeniden yazıldığı, gelecek yüzyılı belirleyecek değişimlerin yaşandığını belirtti.

Simone Kaslowski’nin konuşmasından öne çıkan ifadeler şunlar oldu:

“Son günlerde ekonomik istikrar, demokrasi ve hukuk devleti konusunda altı çizilen güçlü mesajların, kararlı politikalar eşliğinde güven ve öngörülebilirliği artırması ülkemiz için büyük önem taşıyacak. Bu politikaların kararlılıkla uygulanması Avrupa Birliği ve ABD ile ilişkilerimizde yeni açılımlar sağlayacak, küresel ve bölgesel ekonomik iş birliklerimizdeki konumumuzu olumlu yönde etkileyecektir”

- “Salgın sonrası yeni normalde dijitalleşmenin getirdiği kolaylıklar ve çalışma biçimlerinden tamamen vazgeçip eski usuller ve kalıplar içine sığmanın mümkün olmayacağını görebiliyoruz. İnsanların beyin gücünü fiziksel sınırlar olmadan işe katabildiği yenilikçi çalışma modelleri, çalışma kültürümüzü dönüştürmemiz gereken bir alan olacak”

“Dijitalleşme sürecinin yaratacağı dönüşümün yeni yatırım ve yeni iş alanlarını doğurması fırsatı ile de karşı karşıyayız. Bu fırsatı yakalayabilmek için ihtiyaçlar belli, analitik düşünme, interdisipliner yaklaşım ile yeni nesillerin eğitimi ve mevcut çalışanların dönüşümü konularında adımlarımızı hızlandırmamız gerekiyor”

Salgının küresel tedarik zincirlerinde değişimleri de gündeme getirdiğini anlatan Kaslowski, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tedarik zincirlerinin genel olarak batıya, Avrupa’da ise yakın çevresine kayması hedefleniyor. Coğrafi konum burada tek başına bir avantaj teşkil etmiyor. İstikrarlı ekonomiye ve nitelikli işgücüne sahip olmak, hukukun üstünlüğünü önceliklendiren demokratik bir ülke olarak müşterek değerlerde buluşmak artık çok daha önemli. Finansal istikrarın sağlanması için serbest piyasa ilkelerinin gözetilmesi ve ekonomi politikalarında öngörülebilirliğin artırılması öncelikli bir konu. Mali disiplin ve ekonomik istikrarı önceliklendiren, yatırımcılara güven veren ve yapısal reformları içeren kapsamlı bir programın uygulanması yatırım ortamını güçlendirecek, ekonomide güveni artıracak ve istihdamın gelişmesine katkı sağlayacak.”

Yeniden yapılanmakta olan küresel tedarik ağının bir unsurunun da çevresel değerler ve iklim değişikliği ile mücadele olduğunu belirten Kaslowski, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İklim değişikliği, temiz ve yenilenebilir enerji, döngüsel ekonomi gibi yeni değerler önümüzdeki dönemde uluslararası ticarete yön verecek önemli kriterler olacak. İklim değişikliği ve doğal kaynak kullanımındaki hızlı artış küresel ölçekte büyük riskler doğuruyor. Öte yandan, iklim değişikliğiyle mücadelede azaltım ve uyum çalışmaları tüm dünyada hızlanıyor. AB, Japonya, İngiltere 2050'de iklim nötr olma yani net sıfır emisyona ulaşma hedefini açıkladılar. Bu hedeflerin diğer ülkelerin hedeflerini artırma azimlerine de katkı sağlayacağına inanıyorum.