Türkiye'nin Sanayide Dijital Dönüşüm Yetkinliği Konferansı Gerçekleştirildi

Ülkemizde katma değerin yaratılmasında kaldıraç etkisi yapabilecek ürün/üretim teknolojileri bazında analizlerin sağlıklı ve uzun vadeli yapılmasını hedefleyen TÜSİAD-BCG Türkiye’nin Sanayide Dijital Dönüşüm Yetkinliği çalışması 19 Aralık 2017 tarihinde kamuoyu ile paylaşıldı.

TÜSİAD Sanayi Politikaları Yuvarlak Masa lideri Bahadır Balkır'ın hoş geldiniz konuşmanın ardından TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik ve Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan açılış konuşmalarını gerçekleştirdi.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik konuşmasında şunları söyledi:

“Sanayide dijital dönüşümü gerçekleştirmenin yarısı, teknolojileri üretim hatlarına ve değer zincirinin bütününe entegre etmekle ilgili. Diğer yarısı ise; bunu mümkün kılacak stratejileri ve politikaları hayata geçirebilmekle. Bu sürecin başarısının sürdürülebilirliği ise ancak ve ancak teknolojiyi ülkemizde geliştirmekle mümkündür. Türkiye'nin bilgi ve teknoloji üretmeden gelişmesi de, kalkınması da mümkün değildir. Türkiye, küresel bir güç olmak istiyorsa; bir an evvel kendi teknolojisi ile üretim yapmaya başlamak zorundadır. Sanayinin dijital dönüşümü, tek bir şirketin veya bir sektörün, tek bir teknoloji ile başarabileceği bir süreç değildir. 4. Sanayi Devrimi, değer zincirinin tüm halkalarının rol aldığı, kararlılık isteyen bir ekip işidir. Unutmamamız gerekir ki; eller çok olunca, yük hafifleşir. Eğer, etkili işbirliklerini destekleyen mekanizmaları hayata geçirirsek; ana sanayinin tedarik sanayisinin gelişimini ivmelediği, sektörel derneklerin iş dünyasını ateşlediği, kamu, özel sektör ve akademinin el ele koştuğu sürdürülebilir bir ekosistemi hep birlikte yaratabiliriz.”

Rapor: "İlgi yüksek, yetkinlik seviyeleri henüz düşük"

İmalat sanayinde, 10 farklı sektörde faaliyet gösteren 108 teknoloji kullanıcısı ve 110 teknoloji tedarikçisi şirketin dahil olduğu Türkiye’nin Sanayide Dijital Dönüşüm Yetkinliği araştırmasında Türk sanayisinin mevcut durumunun yanı sıra dijital dönüşümde başarıya ulaşılmasına yönelik tespitler ve öneriler yer alıyor. Sanayinin dijital dönüşümü ile üretimin yeniden Batılı ülkelere kayacağı düşünülmesine rağmen Çin’in öngörülü davranarak dijital dönüşüme liderlik eden ülkeler arasında yer aldığını vurgulayan raporda, Türkiye’nin yüksek teknolojili ürün ihracatı ve Ar-Ge yatırımlarının GSYH’ye oranı göz önünde bulundurulduğunda dijital dönüşüm yarışında öncü olan ülkelere yetişebilmek için kat etmesi gereken uzun bir yol olduğuna da dikkat çekiliyor.

Türkiye’nin Sanayide Dijital Dönüşüm Yetkinliği araştırma raporunda beş temel bulgu öne çıkıyor:

  • Şirketlerin büyük çoğunluğu sanayide dijital dönüşüm konusunda bilgi ve ilgi seviyelerinin yüksek olduğunu belirtirken, dönüşüme hazır olduğunu düşünen şirketlerin oranı nispeten daha düşük.
  • Türkiye’de sanayi şirketleri dijital dönüşüm uygulama alanlarında henüz pilot projeleri gerçekleştirme (44/100) aşamasındalar.
  • Şirketlerin özellikle Strateji ve Yol Haritası ile Yönetişim yetkinlikleri düşük seyrediyor.
  • Şirketlerin yetkinlik seviyeleri sektörlere göre farklılaşmıyor. Bununla birlikte, büyük ölçekteki şirketlerin (yıllık 250 milyon TL’den fazla geliri olan şirketler) sanayide dijital dönüşüm yetkinlik seviyelerinin (50/100) küçük ölçekli şirketlere (33/100) nazaran daha yüksek olduğu görülüyor.
  • Şirketler, dijital dönüşümün önündeki en büyük engellerin yatırım maliyetlerinin yüksekliği ve yatırımın geri dönüş belirsizliği olduğunu belirtiyor.

Değeri Türkiye’de yaratmak şart

Raporda Türkiye’nin Yarıştaki Durumu ile İlgili Tespitler ve Çözüm Önerileri şöyle sıralanıyor:

  • Sanayide dijital dönüşüm yolculuğunda karşılaşılan engeller açısından gelişmiş ülkelerden farklı olarak Türkiye’deki şirketler yatırım öncesi ve planlama dönemindedirler.
  • Teknoloji kullanıcısı şirketler yerli tedarikçilerin olmadığını/bulunamadığını belirtirken teknoloji tedarikçisi şirketlerin talep düşüklüğünü önemli bir problem olarak göstermesi teknolojinin arz ve talebi arasında bir kopukluk olduğunu göstermektedir.

Şirketlerin dijital dönüşüm konusunda stratejilerini belirlemeden yatırım kararları almaları ve kısıtlı kaynaklarını bu kararlara harcamaları, şirketlerin kaynaklarının boşa gitmesine neden olabilmektedir. Bu sebeple, Türkiye’nin bu yarışta kalıcı olması için üç adımdan oluşan kapsayıcı bir yol haritasına göre hareket etmesi kritik öneme sahiptir:

  • Yatırımları hedefe göre yönlendirmek
  • Geleceği bugünden şekillendirmek
  • Değeri Türkiye’de yaratmak.

Türkiye’de öncelikli olarak şirketlerin strateji ve yönetişim yetkinliklerinin geliştirilmesi ve yapılan yatırımların belirlenen stratejik hedeflere göre önceliklendirimesi gerekmektedir. Teknoloji kullanıcısı şirketlerin stratejik yatırımlar konusunda yetkinliklerinin artırıldığı, sanayide dijital dönüşüm yolculuğunda çıkabilecek olan yeni ihtiyaçlara yönelik (örneğin: nitelikli çalışan ihtiyacı, veri güvenliği, bağlantı standartları ve ağ altyapısı) önlemlerin alındığı, şirketler ile yerli ve yabancı tedarikçiler arasında köprü kuran yapıların oluşturulduğu bir ekosistemin kurulması oldukça önemlidir. Bütün bunların gerçekleşmesiyle, Türkiye’nin sanayide dijital dönüşüm yarışına öncülük eden ülkeler arasında yer alması kolaylaşacaktır. Bu doğrultuda oluşturulacak politikaların ana sanayi ve büyük şirketler ile ekonomimizde çok önemli yeri olan KOBİ’leri de bütünsel olarak kapsamasının yanında şirketlerin ihtiyaçlarına göre özelleştirilmesi kritik önem taşımaktadır.