TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem YILMAZ – Açıklama – 15 Nisan 2013

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem YILMAZ başkanlığındaki TÜSİAD heyeti 10 Nisan 2013 ve 12 Nisan 2013 tarihlerinde Ankara’da temaslarda bulundu.

Heyet,  10 Nisan 2013 Çarşamba günü Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL ile biraraya geldi Heyet ayrıca, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet BAHÇELİ ve Başbakan Yardımcısı Beşir ATALAY ile görüştü.

Temaslarına 12 Nisan 2013 Cuma günü devam eden heyet, TBMM Başkanı Cemil ÇİÇEK, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Selahattin DEMİRTAŞ, Başbakan Yardımcısı Ali BABACAN ve Milli Eğitim Bakanı Nabi AVCI’yı ziyaret etti.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem YILMAZ Ankara temaslarının ardından bir açıklama yaptı. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:

"Türkiye, dünyada yaşanan ekonomik krize rağmen iyi bir performans sergileyerek, 2010-2011 yıllarında önemli büyüme oranlarını yakaladı. 2012 yılı beklediğimizin biraz altında bir büyüme rakamı ile sonlandı. Ancak bu sene %4'ün üzerinde bir büyümenin gerçekleşmesini bekliyoruz. Temaslarımızda bu büyümenin sağlanabilmesi için makroekonomik istikrar ve mali disiplinin sürdürülmesi gerektiğine dikkat çektik. Ankara temaslarımızda ayrıca, ekonomimizin rekabet gücünü ve büyümeyi sürdürülebilir kılacak mikro reformların önemine değindik.

Güçlü bir ekonomi ancak güçlü bir demokrasiyle sağlanabilir. Bu anlamda Türkiye'nin önünde bir şans var. TBMM’de Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun kurulduğu günden beri çağdaş sivil bir anayasaya kavuşma umudumuz devam ediyor.

TÜSİAD olarak yeni Anayasa’nın üç temel ilke üzerinden hazırlanması gerektiğini düşünüyoruz; Evrensel temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınacağı, başta yargı bağımsızlığı olmak üzere kuvvetler ayrılığı ilkesinin tam olarak karşılandığı ve temsilde adaletin sağlanacağı bir anayasayı gerçekleştirmek durumundayız. Türkiye'yi şiddetten ve terörden arındıracak çözüm sürecinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Türkiye, süreci arzu ettiğimiz gibi uzlaşma ve geniş mutabakatla hazırlanan ve bu üç temel ilkenin üzerinde yükselen çağdaş bir anayasayla sonuçlandırırsa, Türkiye'nin geleceğine ilişkin daha umutlu olabiliriz."