TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski 1. Uluslararası Gümrük ve Ticaret Kongresi’nin açılışında bir konuşma yaptı

24 May 2021
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski 1. Uluslararası Gümrük ve Ticaret Kongresi’nin açılışında bir konuşma yaptı

Kaslowski konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Gümrük Birliği’nin güncellenmesi müzakereleri 2015-2016 döneminde başlasaydı kuvvetle muhtemel şu ana kadar tamamlanmış olurdu. Pandemi dönemine daha rekabetçi, öngörülebilir ve yatırım cazibesi yüksek bir Türkiye olarak girmiş olurduk. Gerek Avrupa Birliği’nden gerekse bizden kaynaklanan sebeplerle bu fırsatı kullanamadık. Tüm dünyanın dönüşüm içinde olduğu bu dönemde artık bu konuda gecikme lüksümüz olmadığına inanıyorum.”

Ekonomik beka meselesi olarak gördükleri Gümrük Birliği’nin güncellenmesine ilişkin ulusal eylem planı hazırlanması önerisinde de bulunan Kaslowski, “Ulusal düzende kamu-özel sektör iş birliğini pekiştiren ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi özelinde kapsam ve müktesebat uyumunu da içeren alt başlıkları ortak değerlendirmeye tabii tutabileceğimiz bir yapının oluşturulmasının da bu süreçlere değerli katkı sağlayabileceğine inanıyoruz. Türk özel sektörü olarak bu yönde hedefleri belirlemek ve uygulamaya geçişte seferber olmaya her zaman hazırız.”

"AB pazarı için göreli avantajımızı kaybediyoruz"

AB’nin açık stratejik özerkliğinin pekiştirilmesi ve ikiz dönüşümün sürdürülebilir ekonomik büyümeyi destekleyecek şekilde tasarlanması için oluşturduğu yeni sanayi strateji güncellenmesinin AB’nin bu dönüşümünü yakın ortaklarıyla birlikte yürütme iradesini ortaya koyduğunu vurgulayan Kaslowski, şöyle konuştu:

“AB’nin tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi konusunda yakın müttefikleriyle güç ve kaynak birleştirmesi konusunda ABD’nin yanı sıra genişleme ve komşuluk politikası ülkeleri adres olarak gösteriliyor. Ancak belirlenen dönüşüm gündemi doğrultusunda coğrafi yakınlık avantajının tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi ve kısaltılması süreçlerinde somut fırsata dönüştürülmesi kural ve standartlar sisteminde yakınlığa bağlı. Türkiye’nin bu sistemin içinde öne çıkması için Gümrük Birliği’nin güncellenmesi başta olmak üzere el birliğiyle hareket edilmesi gereğine inanıyoruz. Zira sanayi standartları, küresel ticaret dengeleri, çevresel ve dijital kurallar bağlamında AB ile ekonomik ve ticari ilişkilerimizin mevcut çerçevede ilerlemesi imkansız hale geliyor. AB’nin imzaladığı her yeni ticaret anlaşmasıyla AB pazarı için göreli avantajımızı kaybediyoruz."