Fransa Senatosu raporunda Institut du Bosphore’un çalışmaları ile ilgili ifadeler gerçeklerle bağdaşmıyor ve ifade özgürlüğünü kısıtlamayı hedefliyor

11 Eki 2021 İlgili Dosya
Fransa Senatosu raporunda Institut du Bosphore’un çalışmaları ile ilgili ifadeler gerçeklerle bağdaşmıyor ve ifade özgürlüğünü kısıtlamayı hedefliyor

TÜSİAD, Fransız Senatosu’nun 29 Eylül 2021 tarihinde yayınlandığı “Avrupa Dışı Devletlerin Fransız Üniversite ve Akademi Dünyasındaki Nüfuzları ve Bu Nüfuzların Etkileri” başlıklı bilgilendirme raporunda Institut du Bosphore’un yer almasıyla ilgili açıklama yaptı:

“TÜSİAD’a atıfta bulunulmayan raporda Institut du Bosphore (Paris Bosphorus Enstitüsü) hakkında gerçeği yansıtmayan bilgiler ve maddi hatalar yer almaktadır.

Enstitü, 1901 sayılı Fransız dernek yasası ile 2009 yılında kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir düşünce kuruluşudur. Enstitü’nün hiçbir devlet ile organik veya finansal bağı bulunmamaktadır. Etkinliklerini Fransa ve Türkiye’den şirketlerin maddi katkıları ve TÜSİAD’ın desteği ile hayata geçirmektedir. Çalışmaları, etkinlikleri ve yayınlarında ekonomi, iklim, dijital dönüşüm, enerji, Avrupa entegrasyon süreci ve sosyal konular odak noktasıdır; bu konularda farklı görüşler resmî kurumlardan bağımsız olarak ifade edilmektedir. Enstitü çalışmalarında Fransa, diğer AB ülkeleri ve Türkiye’den işdünyası, farklı görüşlerden siyasetçiler, akademisyenler, medya ve sivil toplum temsilcilerinden katkı almaktadır.

Enstitü, Avrupa’da Türkiye’nin ekonomik, siyasal ve kültürel özellikleri hakkında bilgileri derinleştirmek, Türkiye-Fransa, Türkiye- AB ilişkilerini ve AB entegrasyon sürecini geliştirmek amacıyla şeffaf bir şekilde 11 yıldır çalışmalarını yürütmektedir. Bu çerçevede, Enstitü’nün tarafsızlığına ve bağımsızlığına yönelik Senato raporundaki ifadeler gerçeklerle bağdaşmamaktadır.

Fransa ve Türkiye arasındaki diyaloğu güçlendirmek amacı ile kurulmuş, her türlü fikrin tartışılmasına açık ve bağımsız bir düşünce kuruluşu olan IB hakkında raporda yer alan ifadelerin aynı zamanda Fransa ve AB’nin temel değerlerinden ifade özgürlüğünü kısıtlamayı hedeflediğini üzülerek görmekteyiz. Türkiye ve Fransa arasında köklü bir geçmişi olan ilişkilerin daha da geliştirilmesi ise, ancak her türlü görüşün paylaşılabildiği ve tartışılabildiği platformların desteklenmesi ile gerçekleştirilebilir.

Raporun hazırlığında görüşü alınmayan Enstitü, Senato raporunun somut, saydam ve denetlenebilir verilere dayalı bu bilgiler ışığında düzeltilmesi için girişimde bulunacaktır.”