Haluk Dinçer TÜRKONFED’in 10. Kuruluş Yılı Zirvesi’nde bir konuşma yaptı

İlgili Dosyalar

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) 11 Aralık 2014 Perşembe günü İstanbul Sabancı Center’da “10'uncu Kuruluş Yılı Zirvesi” gerçekleştirdi. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dinçer zirvenin açılışında bir konuşma yaptı.
 
Haluk Dinçer konuşmasında, iş dünyası olarak arzu ettikleri ekonomik refah düzeyine ulaşabilmelerinin, gelişmiş dünya ile entegrasyonu sağlayacak bir demokrasi düzeyi, yani siyasi alanda gerçekleştirilmesi gereken reformlar ve yine bu demokrasi ve ekonomik gelişmişlik düzeyinin üzerine oturacağı bir sosyal altyapı, yani sosyal reformlara bağlı olacağını gördüklerini belirtti. Dinçer, bu nedenle iş dünyası olarak örgütlenildiğini, bir araya gelindiğini; ekonomi alanındaki politika önerilerinin yanı sıra piyasa ekonomisine de zemin oluşturacak olan kalkınma başlıklarına, sosyal politikalara ve demokrasi altyapısına yönelik çalışmalar yapıldığını, öneriler geliştirildiğini söyledi. Dinçer, TÜRKONFED’in yürüyüşünün ardında da, işte bu ideali taşıyan, bu bilinci içselleştirmiş değerli iş insanları olduğunu söyledi. 
 
TÜSİAD olarak büyüme konusunda artık bir paradigma değişiminden bahsetmek gerektiğine inandığını belirten Dinçer, şu şekilde konuştu: “Bu çok önemli, çünkü büyümeye yönelik politika önerilerimiz bu arka planı iyi anlamaz isek boşa çıkabilir. 2007 küresel ekonomik krizi ile birlikte, aslında 1990’lı yılların sonlarından bu yana elde edilen sanayileşmiş ülke büyüme sürecinin geleneksel büyüme anlayışımızdan farklılaştığını anlıyoruz. Bu ülke grubunda toplam faktör verimliliği seviyelerinde önemli bir düşüşler var. 2007’de patlak veren kriz bir finansal entegrasyon eksikliği veya finansal denetimsizlik olgusunun çok ötesinde, bir büyüme döneminin tamamlanmış olduğu gerçeğini bizlere çok net gösteriyor. Geleneksel olarak bakarsak sürdürülebilir büyümeden anladığımız kavramsal çerçeve, üretkenliğin sürüklediği, bu üretkenliğin teknolojik atılımlarla beslendiği ve iş gücünün, demografinin, özel olarak da yaşlanma olgusunun büyümeyi fazlaca sınırlamadığı bir büyümeyi işaret ediyor.” 
 
Haluk Dinçer, "Belli ki 2015 yılı çok zor bir yıl olacak. Yine de dünya ekonomisinin yüzde 3.5'lar civarında büyümesi mümkün. Gelişen piyasaların başı çekmesi, dünya ekonomik büyümesinin yaklaşık yarısını da karşılaması bekleniyor" dedi. Dinçer, konuşmasında gelişmekte olan ülke grubunun krize çok talihsiz bir aşamada yakalandığına dikkati çekerek, bu ülke grubunun piyasa ekonomisi normlarına yaklaşmak üzere önemli bir çaba gösterdiği dönemde büyük şoka maruz kaldığını anlattı. Tahminlerin altında kalan yüzde 1.7'lik üçüncü çeyrek büyümesini de değerlendiren Dinçer şunları kaydetti: "Ülkemiz ilk defa arka arkaya düşük büyüme bandına girdi. Geçmişte bu tür büyüme oranları bir özel dönem, özel vakıa olarak görülürdü. Şimdi düşük büyüme oranlannı kabullenmiş gibiyiz. Son açıklanan büyüme rakamı da düşük durağan büyüme sürecinin bir göstergesi niteliğinde. Geçtiğimiz 15-20 yılda çabalar kişi başına milli geliri 12 bin doların üzerine taşıyabilmiş olsaydı, bugün belki küresel krizi makroekonomik tedbirlerle aşmak mümkün olabilirdi." 
 
 



 
Bu kategoriden diğerleri: